В переулке
Переулок. Снег скрипит. Идут обнявшись.
Стреляют. А им всё равно.
Целуются, и два облачка у губ дрожащих
Сливаются в одно.
Смерть ходит разгневанная,
Вот она! за углом! близко! рядом!
А бедный человек обнимает любимую девушку
И говорит ей такие странные слова:
«Милая! ненаглядная!»
Стреляют. Прижимаются друг к другу еще теснее.
Что для Смерти наши преграды?
Но даже она не сумеет
Разнять эти руки слабые!
Боже! Зимой цветов не найти,
Малой былинки не встретить —
А вот люди могут так любить
На глазах у Смерти!
Может, через минуту они закачаются,
Будто поскользнувшись на льду,
Но, так же друг друга нежно обнимая,—
Они к Тебе придут.
Может, в эти дни надо только молиться,
Только плакать тихо…
Но, Господи, что не простится
Любившим?
Bir geçit. Kar ayakların altında çatırdar.
Yürürler, kucaklaşarak kilitlenirler.
Silahlar patlar. Onlar için hiç önemi yoktur.
Öpüşürler ve titreyen dudakları çevresinde
dolaşan iki küçük bulut,
Birleşirler.
Ölüm öfkeli şekilde pusuda,
İşte burada! Köşede! Tam orada! Elinin altında!
Ne olursa olsun, talihsiz kişi taptığı kızı kucaklar,
Ve ona şöyle garip sözler söyler:
“Sevgilim! , Yârim!”
Patlar silahlar. Birbirlerini daha sıkı tutarlar.
Ölüme nasıl engel oluşturur barikatlarımız?
Yine de beceremez,
Bu zayıf elleri ayırmayı!
Tanrım! Kışın çiçekleri bulmak imkânsız,
En ufak bıçak gibi olan çim bile gün yüzüne çıkamaz,
Ve işte insanlar yine de tutkulu bir şekilde sevebilir.
Ölüm gözlerinin önünde.
Biraz sonra dengelerini kaybederler belki,
Buzda kaydıkları gibi,
Ama yine de, birbirlerini bu kadar şefkatle kucaklarlar.
Sana gelecekler.
Belki, bu günlerde, sadece dua etmeliyiz,
Sadece sessizce ağlamalıyız…
Tanrım, sen değil misin?
Affetmez misin aşıkları?
Aralık 1917, Moskova
Ilya Ehrenburg